İngiltere’de Afrika kökenli yeni mpox türü vakası tespit edilerek hastanın tedavi altına alındığı açıklandı. İngiltere Sağlık Güvenliği Ajansı’na (UKHSA) göre hasta, yakın zamanda mpox’un yayıldığı Afrika ülkelerine seyahat etmişti. UKHSA baş tıbbi danışmanı Susan Hopkins, halk için riskin düşük olduğunu ancak temaslıların takibiyle potansiyel yayılımı önlemeye çalıştıklarını ifade etti. Mpox’un bu yeni türü clade 1b, ilk olarak Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde tespit edildi ve buradan Burundi, Ruanda, Uganda ve Kenya gibi ülkelere yayıldı. Avrupa’da ilk kez ağustos ayında İsveç’te görülen bu tür, Almanya’da ikinci vaka olarak kaydedildi. Asya’da Tayland ve Hindistan gibi ülkelerde de bu yeni tür mpox vakalarına rastlandı.
Clade 1b Mpox: Riskler ve Semptomlar
Mpox, yakın temas yoluyla bulaşmakta olup, döküntü, ateş, titreme ve şişmiş lenf düğümleri gibi semptomlarla kendini gösteriyor. Liverpool Tropikal Tıp Okulu’ndan Prof. Jonathan Ball, “Mpox’un bu yeni türü, insandan insana bulaşma kabiliyetiyle dikkat çekiyor ve izlenmesi gereken bir konu,” diyerek dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
Sağlık yetkilileri, endemik olarak Orta ve Batı Afrika’da görülen mpox’un, bu yeni varyantıyla çocuklarda daha ağır seyretme eğiliminde olduğuna dikkat çekiyor. Ağustos ayında Dünya Sağlık Örgütü, mpox salgınını uluslararası bir sağlık acil durumu olarak ilan etti. Bu çerçevede Avrupa Birliği ve ABD, Danimarkalı aşı üreticisi Bavarian Nordic ile iş birliği yaparak 620.000 doz aşı bağışı taahhüt etti; Japonya ise 3 milyon doz aşı göndermeyi planlıyor.
Mpox Salgınına Karşı Aşı Çalışmaları
Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Africa CDC) verilerine göre, 2023 yılında 18 Afrika ülkesinde yaklaşık 46.000 mpox vakası ve 1.000’den fazla ölüm gerçekleşti. Sağlık eşitsizliklerini azaltmak amacıyla mpox aşılarının geliştirilmesi ve dağıtımı için küresel çabalar sürüyor. Mpox’un yayıldığı birçok ülkede bağış ve aşı destekleri ile hastalıkla mücadele edilmeye çalışılıyor. Prof. Ball, İngiltere gibi gelişmiş halk sağlığı sistemine sahip ülkelerde büyük çaplı salgınlar beklenmediğini ancak küresel sağlık sistemleri arasındaki eşitsizliklerin çözülmesi gerektiğini vurguladı.