Meme kanserinin tedavisinde çığır açan bir çalışmada, ileri evre meme kanseri hastalarının hastalıksız geçirdiği sürenin yeni bir üçlü ilaç kombinasyonu sayesinde iki katına çıkabileceği ortaya kondu.
Üçlü İlaç Kombinasyonu ile Tedavi Süresinde Önemli Artış
New England Journal of Medicine’de yayımlanan çalışmaya göre, palbosiklib ve inavolisib adlı iki hedefe yönelik ilaç, hormon terapisi fulvestrant ile birlikte kullanıldığında hastalığın ilerlemesini önemli ölçüde yavaşlatıyor. Araştırmacılar bu üçlü kombinasyonu, özellikle tedaviye dirençli ileri evre meme kanseri vakaları için “dönüştürücü” bir tedavi olarak değerlendiriyor. Çalışmanın baş araştırmacısı, Londra Kanser Araştırma Enstitüsü Moleküler Onkoloji Profesörü Dr. Nick Turner, tedavinin meme kanseri biyolojisinin üç ana yönünü hedef aldığını belirterek, bu tür bir stratejinin “ilk kez” denendiğini vurguladı.
PI3K Proteinine Karşı Hedeflenmiş Tedavi
Bu yeni tedavi yöntemi, meme kanserinde tümörlerin büyümesinde önemli rol oynayan PI3K proteininin aktivitesini baskılamayı hedefliyor. PI3K proteini özellikle ileri evre kanserlerde tümörlerin daha hızlı büyümesine yol açabiliyor ve bu protein hedeflenerek yapılan tedaviler, kanser hücrelerinin yayılmasını durdurmada daha etkili olabiliyor.
Çalışmanın Sonuçları: Hastalıksız Hayatta Kalma Süresi İki Katına Çıktı
Çalışmaya katılan 325 hastanın yarısından fazlasında kanserin üç veya daha fazla organa yayıldığı ve %80’inin daha önce kemoterapi aldığı belirtildi. Çalışmanın sonuçlarına göre, üçlü ilaç kombinasyonu hastalığın ilerlemesini ortalama 15 ay geciktirirken, bu süre plasebo grubunda yalnızca 7,3 ay olarak kaydedildi. Bu da yeni tedavinin hastalıksız hayatta kalma süresini iki katına çıkardığını gösteriyor. Ayrıca, 18 ay sonunda üçlü ilaç grubundaki hastaların %46,2’sinde kanser ilerleme göstermezken, bu oran plasebo grubunda %21,1’de kaldı.
Araştırma Gelecek İçin Umut Veriyor
Bu yeni tedavi, özellikle PIK3CA mutasyonuna sahip, hormon reseptörü pozitif (HR-pozitif) meme kanseri hastaları için büyük bir umut vadediyor. Dr. Turner, elde edilen sonuçların meme kanseri tedavisinde daha hedefli ve hastaların genetik özelliklerine göre uyarlanmış tedavi yaklaşımlarının önemini vurguladığını belirtti. Bu üçlü tedavinin yaygın kullanımıyla, meme kanseri tedavisinde yeni bir döneme girilmesi bekleniyor.
Tedavinin Gelecekteki Rolü ve Etkileri
Bu tedavinin uzun vadede hastaların genel yaşam süresi üzerindeki etkilerinin anlaşılması için daha geniş çaplı çalışmalar yapılması gerekecek. Ancak bu çalışmanın sunduğu bulgular, ileri evre meme kanseri hastalarına daha uzun ve kaliteli bir yaşam sunma potansiyeline sahip, umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor.