Yeni bir araştırma, hamilelik sırasında kadın beynindeki değişiklikleri inceleyerek doğum sonrası depresyon gibi rahatsızlıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilir.
Hamilelik Beyni Nasıl Değiştiriyor?
Bilim insanları, hamilelik sürecinin kadın beyninde nasıl değişikliklere yol açtığını ilk kez kapsamlı bir şekilde inceledi. Santa Barbara’daki California Üniversitesi’nden Laura Pritschet’in başyazarlığını yaptığı bu çalışma, beynin hamilelik boyunca nasıl dönüştüğünü ortaya koymayı amaçlıyor. Bu araştırma yalnızca ilk kez anne olan bir kadını takip etti, ancak çok daha büyük bir projeye kapı araladı: Yüzlerce kadının beyin taramalarıyla hamileliğin kadın beynindeki etkilerini anlamaya yönelik uluslararası bir çalışma başlatıldı.
Pritschet ve ekibi, hamilelik dönemindeki beyin değişimlerinin zaman içindeki yörüngesine özellikle odaklanmak istediklerini belirtti. Bu çalışma, doğum sonrası depresyon gibi ruhsal bozuklukların anlaşılmasına da katkı sağlayabilir.
Beyin Taramaları ve Gri Madde Üzerindeki Etkiler
Araştırmada, tüp bebek yöntemiyle hamile kalan Liz Chrastil, hamilelikten hemen önce ve doğum sonrası dönemde toplam 26 beyin taramasına katıldı. Çalışma süresince MRI taramalarıyla beyni izlenen Chrastil, hamilelikten doğuma ve sonrasına kadar beynindeki değişimlerin detaylı bir şekilde analiz edildiğini belirtti. Pazartesi günü Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan makalede, beyin hacminin yüzde 4’ünün azaldığı ve bu değişimin, ergenlik dönemindeki gri madde azalmalarına benzer olduğu ifade edildi.
Araştırmacılar, bu azalmaların kötü bir işaret olmadığına dikkat çekiyor. Aksine, beynin “sinir devreleri” olarak adlandırılan ve birbirine bağlı sinir hücrelerinden oluşan ağların, kadını hayatının yeni bir evresine hazırlamak için ince ayar yaptığını öne sürüyorlar. Bu değişiklikler, bir bebeğe bakma gibi zorluklarla başa çıkmaya yönelik adaptif bir süreç olabilir.
Kadın Beyni ve Tarihsel İhmal
Araştırmanın yardımcı yazarlarından Emily Jacobs, hamilelik öncesi ve sonrası dönemde beyin üzerinde daha önce yapılan çalışmaların yalnızca anlık fotoğraflar sunduğunu, ancak bu yeni araştırmanın beyin değişimlerinin ortasındaki süreçlere ilk kez tanık olduğunu söyledi.
Michigan Eyalet Üniversitesi’nden sinirbilim ve psikoloji profesörü Joseph Lonstein, bu çalışmanın beyindeki en dış katman olan serebral korteksten iç bölgelere kadar birçok alanı kapsayan ilk adım olduğunu ifade etti. Lonstein, hayvanlar üzerinde yapılan önceki araştırmaların bazı beyin değişikliklerinin, bir bebeğe bakarken yardımcı olabilecek özelliklerle ilişkili olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Gelecek Araştırmalar ve Kadın Sağlığının Önemi
Bilim insanları, bu araştırmanın sonunda doğum sonrası depresyon gibi rahatsızlıkları önceden tahmin etmeye yardımcı olacak veri setleri oluşturmayı hedefliyorlar. Ancak kadın sağlığına yönelik araştırmaların tarih boyunca ihmal edildiğini belirten Jacobs, biyomedikal bilimlerin kadın sağlığı konusundaki eksikliklerinin bu alandaki bilgi açığını derinleştirdiğini söyledi.
Yeni başlatılan “Maternal Beyin Projesi” ise, hamilelik ve doğum sonrası beyin değişimlerini daha geniş çapta anlamayı amaçlıyor. Bu projeye, Ann S Bowers Kadın Beyin Sağlığı Girişimi ve Chan Zuckerberg Girişimi de destek veriyor.