Son yıllarda gençler arasında hızla yayılan elektronik sigara kullanımı, sağlık uzmanları tarafından ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Özellikle akciğer kanseri riskine dikkat çeken uzmanlar, e-sigaraların içerdiği kimyasalların solunum yollarında ciddi hasarlara yol açabileceğini belirtiyor. E-sigaraların, geleneksel sigaralardan daha güvenli olduğu algısı ise büyük bir yanılgı olarak değerlendiriliyor.
E-Sigaraların Kanserojen Maddeler Üretme Mekanizması
Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, e-sigaraların sıvı nikotini ve aroma maddelerini ısıtarak buharlaştırdığına dikkat çekiyor. Isıtma işlemi sırasında oluşan formaldehit, akrolein ve asetaldehit gibi kimyasalların kanserojen özellik taşıdığını vurgulayan Çetin, şu açıklamalarda bulundu:
“E-sigaraların içerdiği propilen glikol, gliserol ve aromalar ısıtıldığında kanserojen kimyasallara dönüşüyor. Bu maddeler, akciğer dokusunda inflamasyona yol açarak astım, bronşit gibi kronik hastalıkları tetikliyor. Ayrıca DNA hasarına neden olarak uzun vadede kanser riskini artırabilir.”
Pasif İçicilik ve Halk Sağlığı Sorunu
E-sigaraların yalnızca kullanıcıyı değil, çevresindeki insanları da etkilediğini belirten Dr. Çetin, kapalı alanlarda bu cihazların oluşturduğu pasif içicilik riskine dikkat çekti:
“E-sigara buharında bulunan kanserojen maddeler, çevredeki bireyler için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Pasif içicilik yoluyla maruz kalınan bu maddeler, akciğer kanseri, astım ve bronşit gibi hastalıkları tetikleyebilir. Bu durum, toplum sağlığı açısından önemli bir problem yaratıyor.”
E-Sigara Kullanımı ve Gençler Arasındaki Risk
Dr. Çetin, e-sigaraların gençler arasında hızla yayılmasının büyük bir sağlık riski oluşturduğunu ifade etti. Genç yaşta nikotine maruz kalmanın bağımlılığı artırdığını ve beyin üzerinde kalıcı etkiler bıraktığını belirtti:
“Gençlerin akciğer dokusu, yetişkinlere göre toksik maddelere daha duyarlıdır. Nikotine erken yaşta maruz kalan bireylerde, bağımlılıkla birlikte ilerleyen yaşlarda kanser gibi ciddi hastalıklara yatkınlık oluşabilir. Bu nedenle gençler arasında bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerekiyor.”
E-Sigaralar Geleneksel Sigaralardan Daha Güvenli Değil
Dr. Çetin, e-sigaraların yanma olmadığı için daha güvenli olduğuna dair algının bilimsel bir temele dayanmadığını belirtti. Şu ifadeleri kullandı:
“E-sigaralarda yanma olmaması, riskin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez. Elde edilen verilere göre, e-sigaralar geleneksel sigaralara kıyasla daha az toksik kimyasal içeriyor gibi görünse de, uzun vadede zararsız olduklarını söylemek mümkün değil. Bu cihazların içerdiği kimyasallar kansere yol açabilecek özellikler taşıyor.”
Solunum Yolu Hastalıkları ve Kanser Riski
E-sigara kullanımı ile KOAH, astım gibi solunum yolu hastalıkları arasında güçlü bir bağlantı bulunduğunu ifade eden Çetin, bu durumun kanser riskini artırdığını belirtti:
“Solunum yolu hastalıkları, akciğer dokusunun direncini düşürerek, zararlı kimyasallara karşı vücudu savunmasız bırakır. Özellikle KOAH gibi hastalıklarda, dokuların yenilenme kapasitesinin azalması nedeniyle zararlı maddelerden kaynaklı hasar kalıcı hale gelebilir.”
Gençleri Korumak İçin Ne Yapılmalı?
E-sigara kullanımının önüne geçmek ve gençler arasında farkındalık oluşturmak gerektiğini vurgulayan Dr. Çetin, bu konuda ailelere, eğitimcilere ve sağlık otoritelerine büyük görev düştüğünü söyledi:
“Gençleri nikotin ve e-sigara kullanımından korumak, gelecekte oluşabilecek hastalıkların önlenmesi açısından kritik önem taşıyor. Bilinçlendirme kampanyaları ve yasal düzenlemelerle, bu cihazların zararları konusunda toplumsal farkındalık yaratılmalı.”