Yeni bir araştırma, menopoz dönemi boyunca hormon replasman tedavisi (HRT) kullanan kadınların biyolojik olarak daha genç kaldığını ortaya koydu.
Menopoz sürecinde kullanılan hormon replasman tedavisi (HRT), son 20 yılda önemli tartışmalara yol açmıştır. Özellikle 2002 yılında yayımlanan bir araştırmanın, hormon tedavisinin meme kanseri ve kardiyovasküler hastalık riskini artırdığına dair bulgulara ulaşması, bu tedavi yönteminin güvenliği konusunda endişelere neden olmuştu.
Ancak, son yıllarda yapılan birçok çalışma, çoğu kadın için HRT’nin faydalarının risklerinden ağır bastığını ve hormon tedavisinin genel ölüm riskini artırmadığını göstermektedir.
Araştırmanın Detayları
Örneğin, 2022 yılında yayımlanan bir çalışma, 60 yaşından önce HRT’ye başlayan veya menopozdan sonraki ilk 10 yıl içinde bu tedaviye başlayan kadınlarda, tüm nedenlere bağlı ölüm riskinin ve koroner kalp hastalığı riskinin %30 ila %50 daha düşük olduğunu bildirmiştir.
Şimdi ise, 29 Ağustos’ta JAMA Network Open dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, hormon tedavisinin bu koruyucu etkilerinin arkasındaki olası nedenlerden birini ortaya koymuş olabilir. Çalışmaya göre, HRT kullanımı, menopoz sonrası kadınların biyolojik olarak gerçek yaşlarından daha genç kalmalarına yardımcı olabilir.
Araştırma, Birleşik Krallık Biobank veritabanında kayıtlı, ortalama yaşı 60 olan 117.763 menopoz sonrası kadını kapsamaktadır. Bilim insanları, katılımcıların biyolojik yaşını belirlemek için yaşlanma biyomarkerlerini ölçtü ve hormon tedavisi kullanan kadınları belirlemek amacıyla anketler düzenledi. Ayrıca, gelir düzeyi ve diğer faktörler hakkında bilgi toplayarak sosyoekonomik durumu tahmin ettiler.
Hormon Tedavisi ve Sağlıklı Yaşlanma
Biyolojik yaş, bir kişinin vücut sağlığına dayalı yaşı ifade ederken, kronolojik yaş, kişinin doğum tarihine göre hesaplanan yaşıdır. Anketler sonucunda, katılımcıların %40.3’ü menopoz yıllarında hormon tedavisi kullandığını bildirdi. Araştırmacılar, sonuçları etkileyebilecek faktörleri göz önünde bulundurduktan sonra, hormon tedavisi kullanan kadınların, kullanmayanlara göre biyolojik olarak daha genç olduğunu buldu.
Hormon tedavisi, kronolojik yaşa kıyasla biyolojik yaşta 0.17 yıllık bir azalma ile ilişkilendirildi. Ayrıca, 55 yaşında veya daha sonra hormon tedavisine başlayan kadınlarda biyolojik yaşta 0.32 yıllık bir azalma görüldü.
Çalışma, hormon tedavisinin biyolojik yaş üzerindeki faydasının, sosyoekonomik durumu daha düşük olan kadınlarda daha belirgin olduğunu da ortaya koydu. Örneğin, hormon tedavisi kullanan ve daha yüksek eğitim seviyesine sahip katılımcıların biyolojik yaşı, kullanmayanlara göre 0.08 yıl daha gençken, düşük eğitim seviyesine sahip kadınlar ise 0.23 yıl daha genç bulundu.
Araştırmacılar, daha yüksek sosyoekonomik duruma sahip kişilerin daha iyi sağlık hizmetlerine erişim ve genel sağlık durumu açısından avantajlı olabileceğini ve bu durumun biyolojik yaş üzerindeki daha küçük değişiklikleri açıklayabileceğini öne sürüyorlar.
Ayrıca, hormon tedavisini dört ila sekiz yıl boyunca kullanan kadınların biyolojik olarak gerçek yaşlarından 0.25 yıl daha genç olduğu bulundu. Araştırma ekibi, bu 0.25 yıllık yaşlanma gecikmesinin, tüm nedenlere bağlı ölüm riskinde yaklaşık %2.25 ve belirli nedenlere bağlı ölüm riskinde %5 azalma ile ilişkili olabileceğini belirtti.
Sonuçlar ve Gelecekteki Araştırmalar
Araştırmacılar, hormon tedavisinin biyolojik yaş üzerindeki etkisinin, önceki çalışmaların hormon tedavisi ile daha düşük ölüm riskleri arasında bulduğu bağlantıları kısmen açıklayabileceğini öne sürüyorlar. Ancak, hormon tedavisi kullanımıyla ilgili verilerin öz-bildirime dayalı olması, biyolojik yaşın sadece tek bir noktada ölçülmesi ve kullanılan hormon tedavisi dozunun veya türünün incelenmemiş olması gibi sınırlamalar, sonuçları etkileyebilir.
Bilim insanları, bulguların doğrulanması ve hormon tedavisinin risk ve faydalarının daha iyi anlaşılması için daha fazla araştırma gerektiğini vurguluyor, özellikle de önceki araştırmaların hormon tedavisinin meme kanseri ile olası bağlantılarına işaret ettiği göz önüne alındığında.
Genel olarak, bu bulgular, hormon tedavisinin sağlıklı yaşlanma için önemli bir araç olabileceğini ve menopoz sonrası kadınlarda sosyoekonomik eşitsizliklere bağlı sağlık farklılıklarını azaltmada stratejik bir rol oynayabileceğini gösteriyor.